Duyurular

Diğer Diller İçin Çeviriciyi Kullanın

Translate

SUN5


Biz bilimsel olayları çok seviyorduk...Hatta bir gün internetten izlediğimiz videolardan öğrendiğimiz hidrolizle  hidrojen ve oksijeni ayrıştırıp yakma deneyleri bile yapmıştık.Az daha evi patlatıyorduk.Çünkü hidrojen patlayıcı bir maddeydi.Sonra iyice inceledik ve hava karışımını ayarlayıp düzenli yakmayı başarmıştık.Barış bir sürü bakır levhalarla bir kutu yapıp içine saf su doldurmuş ve 12 voltluk adaptörle hidroliz kabı yapmıştı.Serum hortumunu uçuna bir şiringa(iğne) bağlamış ve hidrojeni yakmıştık.Bunu da cep telefonuyla videoya çekmiştik.Mağnetik enerji ve güneş enerjileriyle de bir çok video izlemiş ve denemeler yapmış ve denemeye devam etmekteydik.
Bende ve çocuklarımda da müthiş bir ilgi vardı.Barış 3-4 yaşlarındayken Artvinde Sarp sınır kapısı (Gürcistan)  açılmış ve serbest ticaret yapılabiliyordu.O dönemde Ruslar parayı hiç bilmiyorlardı.Biz de Rus pazarlarından bir sürü elektrikli oyuncak alıyor,önce biz oynuyor sonrada çocuklara veriyorduk.Barış da çok meraklı olduğundan hepsinin içini açıyor ve nasıl çalıştığını çözmeye çalışıyordu..Bozulanları birlikte tamir ediyorduk.O günlerden meraklı bir çocuktu.Elinde de bol ve ucuz malzeme vardı..
Birden aklıma youtube de izlediğim ve bilgisayarıma indirdiğim bir video geldi.Burada bir İngiliz bilim adamı bidon şeklinde dalga ve suyun kaldırma gücüyle su pompası yapmış,Denizden yüksek bir tepeye depo yaparak su pompalıyor,bu suyu tekrar denize salarak çarkları döndürüp elektirik elde ediyordu..
Bizim arazi de buna çok uygundu.Yapabilir,becerebilirmiydik.Gittim araziyi inceledim olurdu,yapabilirim diye düşündüm.İçimi bir heyecan kapladı...
Hemen laptopu açtım.Videoyu aradım ve sonunda buldum.Bilgisayara indirdim..İnceledim ..Olurdu olmasına ama baya pahalıya gelecekti..Karabağlarda sanayide bunu ucuza mal edebilirim diye düşündüm.Dalgaların iniş çıkışı ile su bidonları kaldırıyor,içinde sıkışan su (tulumbadaki gibi) hortumlarla yukarı aktarılıyordu.Basitti çok bir zorluğuda yoktu...


Abim İzmir'e döndüğünde Azmağın güzelliğini anlatmış..Yer de tuttuğumuzu belirtince annem de gelmek istemiş.Annemin ayakları çok ağrıyordu.Getirelim kumlara gömelim,kadına iyi gelir.Şehirden,gürültüden uzak biraz da dinlenmiş olur...
Bizimkiler denizin sefasını sürerken Barışla ben Karabağlara gidip annemi alacaktık.Evi de bir kontrol edelim..Çiçekleri sulayalım...
Burada bize neler lazım,eksiklerimizi de gitmişken tamamlayalım.Herkes ne lazımsa söyledi biz de not aldık....
Balçovada eve gelince çiçeklerin kurumaya yüz tuttuğunu gördük.Plastik şişelere su doldurup saksılara ağızları toprağa gelecek şekilde yerleştirdik.Bu sayede uzun süre susuz kalmayacaklardı..
Genel kontrolü yaptıktan sonra Karabağlara geçtik.
Annemlerin oturduğu muhit mobilya ve sanayi bölgesi olmuştu.Aslında aileler için oturmaya müsait bir yer değildi artık.Taşınmaları gerekiyordu ama bir türlü o çocukluğumu geçirdiğim bağ bahçelik yerden kopamıyorlardı.

----------------------
İLK PROJE ADIMI
-----------------------

Neyse anemlerin karşısında sandalye imalathanesi vardı.Biz de yıllardır onları tanıyorduk.Hemen onların yanına gittim.Projeyi anlattım.Bana büyük bir tulumba yapacaksınız.Aslında bisiklet pompası desem daha iyi anlaşılacaktı.Ters bisiklet pompası yapacaktık.Üst tarafta bir duba,içi hava dolu,alt tarafta da pompa yapılacaktı.Hava yerine su pompalayacaktı.Onlar da bir sürü fikir sundular.
Sonunda olayı anlamışlardı.Araba sanayide hemen yakınımızdaydı.
Abi biz sana bunu yaparız.Ancak acele etme...Akşamları paydostan sonra Erdoğan ve Aydın abiyle hallederiz.
Abimle kardeşim Erdoğana da olayı anlattım.Onlarla birlikte bir çizim yaptık.Hangi parçaları nereden buluruz kararlaştırdık.Ben de onlara bir miktar kadar para bıraktım.Bir şey lazım olursa biz hallederiz,sonra hesaplaşırız diye anlaştık.
Abim eski demirci,kaynakçı,araba hastası tamir ve bakımdan elinden iş kaçmazdı.Kardeşim mobilyacı idi.Ama ikisi de asıl uzmanlık alanlarında çalışmıyorlardı.Ortak çalışma alanımız ise inşaatlardı.Babamım mesleğinden dolayı hepimiz inşaat işinden anlardık..
Benim bu projeme çok ilgi duymuşlardı.Bakalım becerebilecekmiydik.Yoksa paralar boşa mı gidecekti.

Karşıda imalathanede bacalara konan top gibi küre, fırdöndü şeklinde baca kapakları vardı.Bizim ev yüksekte olduğundan biz hep binaların çatıları görürdük.Bu baca kapakları moda olmuştu.Rüzgarda hiç durmadan dönüyorlardı.Şekilleride çok güzeldi.Bizim binanın bacalarına da onlardan yaptıracaktık.
Bacasına göre boy boy imal etmişlerdi.Beni ilgilendiren kısmı en küçük rüzgarda bile dönmesiydi.Aslında mükemmel bir pervaneysi.O kadar rüzgar enerjisiyle ilgili video izlemiştim.Kimse pervaneleri bu şekilde düşünememişlerdi.Hep fırıldak şeklinde düşünmüşlerdi.Bu aslında harika bir buluştu ve kimse bunun farkında değildi.
-Hayırlı işler
-Sağol kardeşim
-Bana bunların fiyatlarını söylermisin.
-Bir tane mi alacaksın.Çoklu mu alacaksın.
-Apartmanımız için 5 tane.Herhalde şu boy olacak.
-Siz yabancı değilsiniz hallederiz..
-Ben en büyük boyundan istiyorum.Varmı hiç.
-İçeride var..Bunu da özel yaptım ama siparişi veren almadı.
Neredeyse benim boyumda vardı.
Bu nasıl taşınır,Çok büyük..
Bu yerinde monte edilecek şekilde yapıldı.
-Buna ne istiyorsun..
-Elimde kaldı zaten...Maliyetine vereyim...
-Vur aşağı vur yukarı pazarlıklar sonunda aldım....
-Abime sordum bunu montaj yapabilirmiydik...
-Bu da ne ki biz neler yaptık...Kolay ve basit bir iş.
-Neyse bunu sizin depoya koyalım,Bir arada getiririz artık.
-Ben hallederim.
-Abim de kardeşimde homurdanıyordu..
-Oğlum abuk subuk para harcıyorsun...Ne gerek var böyle şeylere...
-Ya birderler Yıllardır bunlar ilgi alanım..Bunlarla projelerim var.İnşallah başarırım.
Abim...Ben söyleseydin.Ben sana istediğin büyüklükte yapardım..
-Söylediğini unutma..İlerde belki de yapmak zorunda kalabilirsin...


Annem hazırlandı,eşyalarını arabaya yükledik.Çevre yolu otobanından Urlaya ve Azmağa yola koyulduk.Yolumuzun üzerindeki Limontepede oturan baldıza evin anahtarını bıraktık.Oda feleğin cilvesinde baya yıpranmıştı.Baldızla yıllarca bir aradaydık.İzmire ilk geldiğimizde onların evinde ikamet etmiştik.Daha sonra O da bizde yıllarca birlikte ikamet etmek zorunda kalmıştı.Kayın birader de orada ayrı bir evde oturuyordu.Çok kitap okurdu,yıllarını kuyumculukta geçirmişti.Onda da bilime ve uzaya karşı ilgi büyüktü.Araştırmacı ruhu hep ağır basmıştı.Biz çoğu şeyi ondan öğrenirdik.

Onları da Azmak kıyılarına davet ettik.Kayınbirader Erdemde araba vardı.Önceleri dağ yürüyüşleri,bu aralar da balık tutmaya merak sarmıştı.Bizi bile bu işlere bulaştırmıştı.
Oradan ayrılıp yolumuza devam ettik.Akşam üstü Azmağa varmıştık.Annemi de yerleştirdik.Malzemeleri boşalttık.Akşam üstü keyifli bir yemekte bir araya geldik.Uzun zamandır hiç böyle bir araya gelemedik.

Ertesi günü Güzel bir kahvaltıdan sonra kıyaya geçtik.Annemi bir güzel kumlara gömdük.Başına da bir şemsiye..Çok mutlu olmuştu.Yıllar önce Gümüldürde birlikteyken böyle  bir hafta annemin bacaklarını her gün kuma gömerdik.O yıl kışın annem çok rahat etmişti...
Kayınvaldem denizi çok sever kendi imkanlarıyla çadır tutar,hatta bizde yanında kalırdık...Şimdi hep bir aradaydık..Yıllar sonra bir araya gelmişti anneler...
Çiğdem zaten su kuşuydu.Denizi çok sever saatlerce suda kalabilirdi...Barış her şeye uyardı..Başarda stres atıyordu.Hepimiz için iyiydi bu günler...

Hafta sonu cumartesi erkenden kayınbirader geldi.Çok merak etmişti buraları.
Oho ho ho ...Bu ne be...Çadırı görmüştü.Otobüsü görünce şok geçirdi...
Ne o. Otobüs mü var orada...
Evet o bizim bahçe evimiz...
Allah, Allah! deyip fırladı.Sağını solunu gezdi,İnceledi,eğildi altına baktı...Sağa,sola bir daha baktı...
-Ben de kendimi zeki,sivri zekalı sanırdım....
-Nerden aklınıza geldi böyle bir şey...
-Aydın abimin fikriydi....
-Çok ama çok güzel olmuş...Bayıldım ya...
İçini gezdi.Koltuklara uzandı...
İyi fikir be....
Sonra çadırı ve çevreye bir göz attı...
Enişte alınma ama...Burası viran bir yer...Ama kıyı çok güzelmiş.Balık için tam bir yer...

Eşi de çocukluğundan oltacıydı..Erdem olta takımlarını da hep hazırda tutardı.Hemen bir keşif gezisi yaptık...
Koyu çok beğendi..Tam balık tutma yeri..Şu kayalıklar balık içi çok iyi...
Biz vakit kaybetmeden başlıyoruz deyip gözden kayboldular...
Öğleden sonra Başar da oltasını alıp ben bulurum onları deyip ayrıldı...
Biz de Hadi Rastgele ...Bol bol tutun dedik...

Biz işimizi garantiye alıp ,reisten balıkları aldık.Akşama balık mangal olacaktı...Biz çardakta mangalı hazırlarken onlarda ileride göründüler.Ellerindeki torbayı sallaya sallaya geldiler.Evet birkaç güzel balık yakalamışlardı...
Balıkları pişirirken erdem çevreyle ilgili bir sürü proje geliştirmişti bile.Anlatıyordu bir yandan..Şunu yaparsanız iyi olur...Şöyle yapın gibi....Çok heyecanlıydı...Yeni yeni fikirler aklına geliyordu...Derken kaçınılmaz uzaylılara,piramitlere,ilginç olaylara gelmişti konular....
El becerileri çok iyiydi zaten.Elektrik üretmeye çok takmıştı bu aralar...
-Erdem senden bir isteğim var...
-Buyur enişte..
-Pervanenin dönmesiyle elektrik üretecek bir dinamoya ihtiyacım var...
-Sen iste enişte....
Yalnız...Ölçüleri şu anda bilmiyorum...Sonra detayları anlatırım....Ama oldukça büyük olacak.....
-Sorun değil.Ben bobinaj kablolarını,mıknatısları hazır ederim......
-Bir ara yine gelmen gerekecek.....
-Zevkle geliriz....
Bu konuşma onu bize döndürmüştü.....Yemek üzerine çaylar gelmiş keyfini çıkarıyorduk...

Bayanlar evde kalacak,biz de otobüste yatacaktık...Uykusu gelen ayrılıp gidiyordu...Erdem de bana yerimi gösterin...Bileyim...Ben balık tutmaya devam edeceğim....En güzel balık gece,sabaha karşı tutulur.....
Akşam üstü Erdemler yola koyuldular...
-Haftaya bir aksilik olmazsa kesin burdayız...
-Bekleriz,Çok sevindik..

Günler güzel geçiyordu.Deniz de bir güzel ki,sakinliği,kalabalık olmayışı...Herkes birbirini tanımaya başlamıştı...Genellikle büyük şehirlerden,kalabalık kentlerden kaçan insanlardı.Binalarda sıkışmış bu insanlar,doğayla baş başa çalışma yılı enerjilerini topluyorlardı....Sohbetler güzel gidiyor,insanların yüzü gülüyordu..Tavla partileri,okey partileri,bazende müzikli eğlenceler yapıyorduk....
Alman çift Hans ve Helga da iyice bize alışmışlar,bizden biri oluyorlardı.Canı sıkılan bizim tepeye geliyor,kazma,kürek,çapa ne bulursa aletlerle çevre temizliği ve düzenlemeler yapıyorlardı....
Çadırlarımızın ve otobüsün bulunduğu tepeden tesise kadar bayağı güzel bir yol yapmıştık....Tepenin üzerini de oldukça düzeltmiştik..Orası artık bizim seyir tepemiz olmuştu...
Ben de pervaneyi yerleştireceğimiz alanı düzeltip,demir kazıklar çakıp üzerine de beton atmıştım..Pervane montajı için demir çubuklar eklemiştim..

Her gün kazma sallayınca ellerim nasırlanmaya başlamıştı..O nazik eller kuvvetlenmişti.İlk zamanlar her yerim tutuluyor,et kesmesi oluyordum.Vucudum da alışmaya başlamıştı...Artık ağrı ve sızılarım kalmamış,kaslarım da yerine gelmeye başlamıştı....Şehirdeyken gece kuşu gibi geç saatlerde yatıp,öğlen kalkmaları da yoktu artık...Sabahları erkenden uyanıyor,günün doğuşunu,hayatın canlanışını izliyordum..Çok hoş bir duyguydu bu...Artık acıkıyordum....Siğarayıda azaltmıştım....Vucudum kalıba giriyor,yeni düzene ayak uyduruyordu....Kuvvetlenmişve birazda kilo almıştım...
Eee düzenli hayat,düzenli uyku,düzenli beslenme,spor,çalışma ve deniz bizi turp gibi yapmıştı....
Evde odalarını toplamayan bizim gençler...Bakıyorum kalkar kalmaz yataklarını topluyor,etrafı düzenliyorlardı..Evde 8 yapmayı alışkanlık haline getiren bizimkiler ( Sekiz ne demek diyeceksiniz..Anlatayım...Olduğun yerde pantolonunu veya eşofman altını çıkarırsın ve yerde bırakırsan onun sekiz şeklinde olduğunu görürsün..Çıkarılıp yerde bırakılan alt giysiye sekiz yapma diyoruz)..Artık yatarken giysilerini oraya buraya atmıyorlardı...
İşleri bittiğinde kullandıkları takımları,aletler aldıkları yere koyuyorlardı..Yoksa bir daha ara dur...Evde her yere eşya bırakan ve sonra bulamayan bizimkiler,artık düzene alışmışlar,düzenli olmaya ikna olmuşlardı..
Yıllardır öğretemediğimiz bu alışkanlıklarını,orada bulunana diğer gençlerden örnek almışlardı...Bu gençler birbirlerinden çok şey öğrenmişlerdi..Yıllardır yaptıramadığımız örneğin kalkınca yatağını toplamak gibi,başkalarının yaptığını görünce kendiliğinden yapmaya başlamışlardı...

Hafta sonu yaklaşmıştı..Merakla bekliyordum..Bu hafta abimler gelecekti.Su pompasını yapmış ve çtı pervanesini getireceklerdi...Pompayı denize monte edebilecekmiydik..Pompa çalışacakmıydı...
Türkiyede bir ilki mi gerçekleştirecektik.....Pervaneyi görenler ne diyecekti...

1 yorum:

  • Exback says:
    10 Mayıs 2017 18:39


    Bu meşru şirketinden aşağı mali oldu yıllar sonra bir kredi var ve ben de bu şirketin iletişim için tüm kredi arayanlara tavsiye edeceğim 30.000 $bir kredi ile bana yardım eden bu büyük adamla tanıştım kadar sürecinde dolandırıldığınızı bugün mutluyum: LOANMARTLOANFUNDS@GMAIL.COM

Yorum Gönder