Duyurular

Diğer Diller İçin Çeviriciyi Kullanın

Translate

SUN1


             1.BÖLÜM - TANITIM


       Ben mütevazi,kendi halinde,kimseye zararı olmayan orta halli bir ailenin 2. çocuğuyum. Ailem göçmen ve tam bir Osmanlı ailesiydi..Dedemi zar zor hatırlıyorum.1.90 boylarında iri kemikli,cüsseli sarışın bir dev gibiydi.Kuyuculuk yapar,tüm memleketi gezerdi..Bizde adetlere sıkı bağlılık vardı.Örneğin gelinler sofraya oturmaz,ayakta bekler,hizmet ederdi.Çocuklarını büyüklerin yanında kucağa alıp sevmek ayıptı.
Annem çakır gözlü sarışın ama minyon birisiydi.Babam annemi hiç görmeden evlenmişti.Onu ilk kez duvağı açınca gördüm.Bazen soruyordum ya annem kör veya topal yada çirkin birisi olsaydı.Babam derdi o kadar değil büyüklerimiz görmüştü..Artık ne çıkarsa bahtımıza deyip anneni kabullenecektim.
Babam bu adetlerden rahatsız olup memleketi terk etmiş ve önce akrabalarının olduğu Bursaya gitmiş...Orada yapamayınca kardeşinin yanına İzmire gelmiş..Asıl mesleği berbercilik olan babamı Gaziemirdeki berber dükkanını hatırlıyorum...
Babam iş bulabilmek için Gazemirden o zamanların İzmir merkezi olan Basmaneye kadar tren yolundan yaya gidermiş..(en az 10 km)
Babam çok çalışkan biriydi..Parası yetmediği için akşamları ne iş bulursa çalışıyordu..Onu Biriket yaparken hatırlıyorum.Harcı karar,hazırlar..Makinede kalıba alır sonra kuruması için dizerdi..
Geceleri inşaatlarda çalışırken kendini geliştirip sıva,tuğla örmesini,kalıp hazırlayıp beton dökmeyi iyice öğrenince inşaatçılığa başlamış..
İlk zamanlar hatırlıyorum..Dedem bize misafirliğe geldiğinde kahvaltıda zeytinleri bütün bütün yeyince biz çok şaşırmıştık.Biz bir zeytini katık yapıp üç lokmada yiyorduk..Yani durumumuz İzmire geldiğimizde pek iç açıcı değilmiş...
Daha sonra Karabağlara taşınmıştık.Biraz kirada kaldık.Sonra babam bir arsa aldı ve içine iki oda yaptığında üst beton atılmadan üzerine kilim sererek yuva haline getirdiği ve benim çocukluk ve gençlik yıllarımı geçirdiğim eve taşındık..Bu ev önce üstü açık iki odayken sonra salonu ve bir odası daha derken büyüdü.İki katlı oldu,Bahçemiz önce dükkan ve üstüne iki kat daha çıkıldı.Hala annem ve kardeşlerim o evde ikamet ediyorlar....Mahalle bağ bahçelik,meyve ağaçlarıyla doluydu.Bizim bahçede nar ağaçları vardı...
Mahallede  on kadar yaşıtım çocuk vardı ve ben onların lideriydim...Akşamları tüm aileler birinin bahçesinde toplanır,yemekler yenir,sonrasında da tombala oynanırdı.Çok güzel bir iletişim vardı.Hepsi Andolunun farklı yerlerinden gelen bu aileler harika bir işbirliği içindeydi.Ben aç kaldığımda hangi komşuya gidersem gideyim buzdolabını açar istediğimizi yer,istersek o evde uyurduk bile...
Ben yüzmeyi önümüzde akan ,içinde balıklar bulunun derede öğrendim.Şimdi o dere boklu dere diye bilinen körfeze lağım taşıyan pis bir deredir...
İlk ve son babamdan dayağı da bu dere yüzünden yemiştim.Babam artık dereye girmeyin.Millet kanalizasyonlarını bağladı.Zeytin yağ fabrikası zırnık(siyah zehirli su ki ilk aktığında deredeki bütün balıklar ölmüştü) akıtıyor diye uyarmıştı.Dereye girmemizi de yasaklamıştı..Bahçemizdeki incir ağacının yanında kuyumuz vardı.Babam beni derede yakalayıp eve getirdiğinde demir bir çubuk eline geçirdi ve kıçıma vurdukça soruyordu gircenmi? bir daha...Ban korkudan gircem babacığım dedikçe bir çubuk daha kıçımda patlıyordu.-Gircenmi?-Gircem babacığım..ve devam...Dedem babamın elini tutu ve dediki girmicen mi? diye sor...Babamda vurduktan sonra sordu
-Girmicenmi?
-Girmicem babacığım..
ve kurtuluş..Dedem sağolsun..
Ben İlk okula bir yaş küçük başladım.Mahalle arkadaşlarıyla birlikte gidip gelelim diye.Okula alırken o yıllar 20 ye kadar saydırıyorlardı.Güzel annem beni okula getirdi.Müdürün odasında saymaya başladım 19 sonra 11 bir türlü 20 yi hatırlayamıyorum.Sayıyorum sayıyorum 19 sora 10 gibi.Annem müdürden izin alıyor ,beni bahçede gezdirirken saydırıyor.tamam.sayabiliyorum.Müdürün karşısına gelince yine 20 yok..Sonunda nasıl oldu bilmiyorum ama müdür beni aldı.Ben okulun matematikçileri arasında ilk üç oldum..Kırmızı bir kurdeleyle bizi ödüllendiriyorlardı.Tüm okul bu matematikçileri yani bizi biliyorlardı.Bazen 3. sınıftayken bizi beşinci sınıfa götürüp problem çözdürüyorlardı.

--------
Gençlik Yılları Bölümü
---------
Lise bittiğinde ülkem o kadar karışık bir durumdaydı ki,herkes birbirini öldürüyordu.Sağ,sol çatışmaları almış başını gidiyordu.Bıyığın şöyle,giyimin böyle,bana dik baktın....ve çek silahını öldür...
Yaşam savaşı vermişiz de haberimiz yokmuş...Mahalleler ayrılmıştı,eve gidebilmek için  bir sürü mahalle dolaşıyorduk.
İzmir sol ağırlıklı guruplardan oluşuyordu.Daha sonra sol guruplarda kendi aralarında bölündüler..Yaşam yine aynı..Sen böylesin.ben şöyleyim..Yine kan ve yine ölüm..
İşte böyle bir ortamda babam İzmir dışında seni asla okutmam.Ölüme kendi ellerimle göndermem diyerek İzmir dışında okumamızı yasaklamıştı...
Neyse..Ben pilot olmak istiyordum..Yada makine mühendisi,elektronik mühendisi...Biz tercihlerimizi sınavdan önce yapıyor sonra sınav oluyor ve kazanıp kazanmadığımız belli oluyordu..
Sonuçta yüksek puan alsam da Ortadoğu,İTÜ gibi puanı yüksek okullar yazdığım için üniversiteyi kazanamamıştım...Pilot olmak için Hava Harp Okulunu kazanmak gerekiyordu..İstanbula gittik.Sınava girdim..Spor ve yeteneği geçmeme karşılık yazılı sınavı geçemedim..Seneye yeniden girme şansım vardı..Ama ben pilot olmak istiyordum..Oysa asker oluyordum..Ve pilotluktan da vazgeçmek zorunda kaldım..
Sonunda Ülkemde darbe oldu ve ben yetenek sınavıyla Buca Eğitimi kazandım...Yani öğretmen oluyordum..Öğretmenlerimin ahı tutmuştu..Biraz hareketli bir gençtim...İnşallah öğretmen olursun da bize yaptıklarını öğrencilerin sana yapsın...
Çok iyi bir sınıfımız vardı.Birbirimize kenetlenmiştik.Üst sınıfların bizi sıkıştırması fayda etmemiş,direnmiş ve kazanmıştık...Çok güzel bir birlikteliğimiz vardı.Her şeyi paylaşıyor,birbirimize yardımcı oluyor,haklarımızı da yedirmiyorduk.Bucada örnek bir sınıf ve gurup olduk..
Aşlar,meşkler,kavgalar,mutluluklar,sıkıntılar derken mezun olduk..
Atamalarımız hemen yapıldı. Anadolunun birçok ilinde çalıştık.Tabi İzmir bambaşkaydı,anılarımız hep burdaydı...Sonunda İzmire geldik....


-------------


Arkadaşlarımla İzmirde yıllar sonra karşılaştık.Yaşımızı almış,bir sürü badireler atlaşmış,memleketi tanımış,insanlara faydalı olmuş,yeniden donanmış olarak geri dönmüştük...
SAYFALAR:
Önsöz | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 | 32 | 33 | 34 | 35 | 36 | 37 | 38 | 39 | 40 | 41 | 42 | 43 | 44 | 45 | 46 | 47 | 48 | 49 | 50 | 51 | 52 | 53 | 54 | 55 | 56 | 57 | 58 | 59 | 60 | 61 | 62 | 63 |

0 yorum:

Yorum Gönder